Kadınlar Pazarı - Sur Ocakbaşı

Türkiye’den bağımsız düşünmek lazım İstanbul’u! İstanbul sadece Türkiye’nin bir ili değil Türkiye içinde daha küçük bir yavru ülke; çok dilli çok dinli çok kültürlü çok uluslu! Nüfusunun pek çok Avrupa ülkesinden büyük olması, Türkiye’nin en kalabalık ili olması dışında neredeyse tüm Türkiye’den göç alan tek il sayılır, tek başına Türkiye’nin özetidir İstanbul. Her ilçesi ayrı bir İL her sokağı ayrı bir İLÇE sayılır aslında. Bir mahalle neredeyse tamamen Sivas’lıdır yan mahalle Kayseri’li diğer mahalle Hatay’lı ağırlıklıdır. Bu çeşitlilik mutfak kültürüne de yansımıştır fazlasıyla, aynı cadde üzerinde Adana Kebap’ta bulunur, Urfa’da, Tekirdağ Köfte’de yiyebilirsiniz en güzelinden.

Fatih ilçesi bu anlattıklarımın küçük bir örneği aslında, ağırlıklı olarak muhafazakar insanların yaşadığı, son Suriye olaylarından sonra fazlasıyla Suriyeli göçü almış Siirt’li de Sivas’lı da Hatay’lı da görebileceğimiz bir yer. Nitekim İl Emniyet Müdürlüğü’nün yakınlarında Hatay yemekleri yapan çok sayıda lokanta bulunmakta ama ben bu yazımda bir başka bölgesinden Kadınlar Pazarı’ndan bahsedeceğim.


Fatih’in BANA GÖRE girişi sayılan itfaiyenin hemen yanında, 80’lerin meşhur Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nın tam karşı çaprazında yer alıyor Kadınlar Pazarı. Surlardan içeri adımınızı attığınızdan itibaren artık İstanbul’da değil Siirt’te yaşıyorsunuz bunu bilin! Hatta sokağın ucunda Siirt Eruh’lular Derneği tabelasını göreceksiniz (Eruh 1984’te ilk PKK saldırısının yapıldığı yerdir). 2014 Ağustosunda tamda Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde gittiğimde Cumhurbaşkanı adayı Sn. Selahattin DEMİRTAŞ’ın posterleri süslüyordu tüm sokağı. Burası muhafazakar bir bölge, ayrıca belirteyim hani Ramazan Ayı’nda öğlen vakti büryan yemek için gitmenizi tavsiye etmem :)

Küçük bir sokak aslında Kadınlar Pazarı, sağlı sollu kebapçılar, kasaplar, balcılar, peynir ve baharat satılan bir nevi şarküteriler var. Sokakta birkaç araba seyyar satıcı yaz kış oluyor ve Anadolu’dan gelen ve çoğu manavda bulamayacağınız narlar, taze Gaziantep ve Siirt fıstıkları, ışkın otları satıyorlar.

Eğer sizde benim gibi yemeye içmeye meraklıysanız mutlaka uğrayın çeşit çeşit peynirler ki yediğim en güzel tulum peyniri buradan almıştım, fındık, fıstık, pestil türleri, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelmiş baharatlar, Siirt ve Bitlis’in yöresel ürünlerini buradaki dükkanlarda bulabilirsiniz…



Kasaplar ise bildiğimizden biraz farklı misal canlı hayvan kesimi yapılıyor, pişmiş ve pişmemiş kelle, tuzlanmış bağırsak(mumbar yapımı için), sakatat ürünleri de bulabiliyorsunuz. Bir seferinde kesim için bekleyen bir keçi bile görmüştüm :/

Kadınlar Pazarı’nın esas özelliği ise İstanbul’da başka yerde bulamayacağınız Büryan’cılar olması. Büryan menşei konusunda Siirt ve Bitlis arasında memleket meselesi haline gelmiş kuzudan(kimisi kuzu olmaz esası oğlaktır diyor) yapılan bir tür kebap. Bütün haldeki kuzular çengellere asılıp üzerlerine ayran dökülüyor, iki iç metrelik kuyulara asılıyor ve kuyu kapatılıyor. İçerde yanan ateşte iki üç saat etin kendi suyuyla ve yağıyla pişiyor. Servis aşamasına gelince kemikli veya kemiksiz olarak tırnak pidenin üstünde servis ediliyor. Öyle çatala gerek yok pidenin arasına yumuşacık etleri dürüp dürüp yiyorsunuz.

Kadınlar Pazarı’nda pek çok büryancı var ben Şeref Büryan ve Sur Ocakbaşı’nı denedim. Bu yazımda Sur Ocakbaşı’ndan bahsedeceğim.

Sur Ocakbaşı bu sokağın en meşhur kebapçısı sadece büryan değil, kuru patlıcan dolması, mumbar dolması, perde pilavı ve çeşitli kebaplarda yapıyorlar. Vedat Milor’un ziyaretinden sonra resmen patlama yaptı burası ki bende Vedat Milor’un tavsiyesini değerlendirmek için gittim buraya. Neredeyse 6 - 7 ayda bir mutlaka uğrarım buraya ama açıkçası giderek bozduğunu kabul etmek lazım. Tamam dekor güzelleşti ama sanki televizyonlarda gazetelerde yer almak pek de iyi gelmedi buraya. Sosyal medyada yaptığım ufak çaplı araştırmalarda bu düşüncemde yalnız olmadığımı üzülerek gördüm.


En son 2014 Ağustosunda Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen öncesinde gittim Sur Ocakbaşı’na. Arkadaşım ilk defa geldiği için önce birer kuru patlıcan dolması ile ayran istedik sonra da birer porsiyon büryan yemek istiyorduk. Siparişimizi verdik ve masaya ayranımızla birlikte salata ezme karışımı bir tabak geldi. Burada ayran cam bardak ile değil bakır tas ve içinde küçük bir kepçe ile geliyor, tadı güzel ve kepçe ile içmesi ayrı bir güzel. Ayran güzel lafım yok ama dakika bir gol bir bu salata ezme işi giderek kötüleşiyor. Salatada kullanılan sebzelerin tatsız olması dışında inanın marketten aldığım sebzelerle ben bile daha iyisini yaparım, ezme ise hiç olmamış, tadı tuzu yok.


Az sonra kuru patlıcan dolmalarımız geldi, hemen birer çatal aldık kusura bakmasınlar olmamış :/ pirinç taneleri bizde hırt derler yani tam pişmemiş sert. Kadıköy Çiya’ya her gidişimde kuru patlıcan dolması yerim ve her zaman aynı lezzettedir, burada hayal kırıklığına uğradım. Aslında uğraşmışlar hafif ekşi olmuş güzel ama içi tam pişmemiş, beğenmedik!

Tabaklarımız alındıktan biraz sonra büryanlarımız geldi ve çok şükür büryanın tadı hala çok güzel afiyetle yedik. Büryan yumuşak yağlı bir et ama içiniz rahat olsun güzel bir yağ bu damağınıza yapışıp sizi sinir etmiyor.

Büryanlardan sonra birer çay içip, iki kişilik Sur Tatlısı söyledik. Sur tatlısı buranın özel tatlısı dışı irmik içi sütlü dondurma, dışı sıcak içi soğuk güzel bir tatlı. Üzeri kuru meyveli hafif tarçın serpilmiş bir şekilde geldi ve tadı çok güzeldi zevkle yedik.


Maalesef popülerliği kaldıramadığını, giderek daha özensiz olduklarını düşünüyorum ama yine de büryanı ve sur tatlısı için bile gidilebilir Sur’a. Eğer giderseniz Sur Ocakbaşı’nı ve Şeref Büryan’ı ayrı ayrı zamanlarda deneyin kararı kendiniz verin derim.


Sur Ocakbaşı
İtfaiye Cad. No:27/1 Fatih / İstanbul
0(212) 533 80 88
0(212) 621 07 24

Siirt Şeref Büryan
Hüsambey Mah. İtfaiye Cad. No:4
(0212) 635 80 85

Yorumlar