İki Gün İki Kahvaltı: Nezih Kebap Yuvalama – Karaköy Namlı

Sanırım Türk mutfağını diğer mutfaklardan ayıran en önemli fark bizim sabah kahvaltısına verdiğimiz önemdir. Türk’üz nihayetinde öğle yemeğini mercimek çorbası veya ekmek arası döner ile geçiştirebiliriz, akşam yemeği için bir tabak kıymalı makarna fena olmayabilir ama kahvaltının yeri farklıdır bizim için. Öyle Avrupalılar gibi küçük bir kruvasan, bir dilim ekmek, kibrit kutusu kadar tereyağı ve filtre kahve ile güne başlayamayız! Masamız dolu olacak üstelik öyle bir çeşit peynir kesmez bizi! Önce gözümüz doymalı ki sonra karnımız rahat doysun, aklımızda bir şey kalmasın. Özellikle büyük şehirlerde yaşayıp haftanın altı günü yoğun çalışan günümüz insanı için, pazar günü dışarıda güzel bir kahvaltı yapmak aile ile güzel zaman geçirmenin, sosyalleşmenin de bir bahanesi oldu. Sonuçta bu kadar yoğun çalışan, üstelik işe gidip gelmek için saatler harcayan insanlar kendilerine kalan bir pazar gününü de kahvaltı hazırlamaya çalışarak ziyan etmek istemiyorlar haklı olarak. Kahvaltı emek isteyen bir öğün, peyniri keseceksin, zeytini suda bekletip önce tuzunu alacaksın sonra yağ ve limon ile tatlandıracaksın, yumurta veya sucuğu hazırlayacaksın, bir yandan da ekmek kızartacaksın, çayı sıcak tutup boşalan bardakları dolduracaksın...

Bu noktayı çok iyi yakalayan Cafe’sinden Restaurant’ına, Kebapçı’sından kırk yıllık dondurmacı Mado’ya kadar bir dünya mekan menülerine önce kahvaltı tabağını, sonrada serpme kahvaltıyı eklediler. Hadi kararında hazırlanan kahvaltı tabağı neyse de serpme kahvaltı olayı aldı başını gitti! Hatta önceleri köy! kahvaltısı verdiğini söyleyip cheddar peynirin yanına iki dilim ızgarada yanmış sucuk koyan mı dersin, marketten alınma hindi jambon veren mi dersin, fabrikasyon üretim, bol şekerli tatsız reçelleri iteleyen mi dersin türlü türlü kahvaltı gördü bu bünyeler… Serpme kahvaltı mekanların müşteri kazıklamasının da bir yöntemi oldu, Migros’ta hatta BİM’de bile daha iyisini bulabileceğiniz peynirlerin zeytinlerin reçellerin serpme köy! kahvaltısı ad altında küçük küçük porsiyonlarda masanıza gelmesi üstelik bu sıradan lezzetler için kişi başı yüklü bir rakam ödemeniz de gayet sinir bozucu!

Neyse geçelim bunları zamanla hem biz tüketicilerin bilinçlenmesi hem de sektöre daha farklı isimlerin girmesiyle biraz toparladı bu serpme kahvaltı işi… Hatay ziyaretlerimde bana ev sahibelik, rehberlik, yarenlik yapan sevgili meslektaşım Mehmet iki günlük bir kurs için İstanbul’a geldiğinde en azından sabahları dışarıda olalım güzel bir kahvaltı yapalım dedim. Sonuçta Hatay’dan gelen bir insanı İstanbul’da kebap yapan bir yere götürmek veya farklı mezeler sunmak pekte mümkün olmuyor, adam zaten bu sektmrün en iyi olduğu yerden gelmiş ne yapalım en azından güzel bir kahvaltı yapabiliriz diye düşündüm :) Zaten beğendiğim Karaköy Namlı Gurme ilk aklıma gelen yerdi ama Instagram’da takip ettim @sonradangurme_ hesabında bolca resimleri paylaşılan ve Mekanist’teki müşteri yorumlarda nispeten beğenilen Nezih Kebap Yuvalama’nın serpme kahvaltısını denemek içinde iyi bir fırsat olacaktı.
Mehmet’in kursu öğlen başlayacağı için sabah erken kalkıp saat 9 gibi Rumeli Hisarı’nda bulunan Nezih’te olduk. Ben daha önceden fiyatından kahvaltı içeriğine kadar biraz araştırmıştım ama arkadaş çevremde buraya gelen yoktu o yüzden tanıdık referansı olmadan gittik. Ocak ayında olmamıza rağmen hava çok güzeldi, çok fazla ısıtmasa da güzel bir kış güneşi tepedeydi manzaramız tek kelimeyle mükemmeldi. Cumartesi için erken sayılabilecek bir saate geldiğimizden olsa gerek ilk müşterilerdik, çalışanlar günün hazırlığını yapıyorlardı, boğazın güzel manzarasının tadını çıkartmak için denize en yakın masaya oturduk. Garson geldi doğrudan kahvaltı yapacağımızı söyledik, iki kişilik fiks menü kahvaltı dedi tamam dedik. Önden çaylarımız geldi, yudumladık içimiz ısındı uzun süredir görüşememiştik sohbete başladık. Birazdan elinde tepsiyle garson geldi ve birden masamız tamamen doldu.


Kavurmalı yumurta, güveçte sıcak sıcak antep peyniri, menemen,  yanında közlenmiş biber ile peynirli fındık pideler, üç çeşit peynir, sıcak sıcak masaya gelen pişi ve bir tür yassı içli köfte olan kitel, domates ve biberli yeşil ve siyah zeytin, kaymak, bal, nutella sandığım pekmez, üzerine vişneli lor, vişne ve turunç reçeli, ilk bakışta patates püresi sandığımız gerçek tereyağı, kahvaltı sonrası ağzı tatlandırmak için yenilenebilecek pekmez ve fındıklı elma dilimleri, dilim domates ve kesmezse diye domates, salatalık, biber, roka ve maruldan oluşan taze söğüş tabağı… Instagram hesaplarında yapılan Nezih Kebap paylaşımlarından tek eksiği yağda sucuktu ama inanın bizde yiyecek yer kalmadı o yüzden sormadık neden gelmedi, ekstra olarak mı isteniyor diye… Çayımız tüm kahvaltı boyunca sürekli tazelendi ve çay gerçekten güzel demlenmişti.

Bazı mekanist kullanıcıları servis ve çalışanlar hakkında olumsuz yorumlar yaptığı için önyargı ile gitmiştim ama hem yediklerimiz yeterli ve lezzetliydi, hem de çalışanlar yavaş yavaş dolan mekanda tüm masalara güler yüzle yetiştiler… İlk defa gittiğim Nezih’te özellikle masaya gelen ürünlerin uyumu hoşuma gitti, en basitinden krem çikolata yerine pekmez getirmelerini, marketten alınma tereyağı yerine gerçek tereyağı servis etmelerini bile takdir ettim. İki kişi 96,00 ödeyip hazır ocak ayında bu güneşli havayı bulmuşken hisardan bebeğe kadar yürüyüş yaptık.

Pazar, ikinci ve son gün üstelik Mehmet kursa daha erken gidip biraz daha bilgi olacak o yüzden yine saat 9 gibi bize daha yakın olan KaraköyNamlı Gurme’ye gittik. Hava yine çok güzel, güneş ısıtıyor ve boğaz insanı mest ediyor haliyle sabah erkenden gelip iskelede balık tutan onlarca insanı görmek beni şaşırtmadı. Karaköy katlı otoparkın altında, Karaköy Güllüoğlu’nun hemen yanında bulunuyor Namlı Gurme. Pazar günü için erken sayılabilecek bir saat ama Namlı’da bizden başka dört beş masa çoktan kahvaltıya başlamış bile. Saat 10 gibi mekan iyice doluyor, özellikle hafta sonları gelecekseniz masa için dışarıda beklemeyi göze alın çünkü bazen yer bulmak için uzun süre beklemeniz gerekiyor.

Namlı Gurme İstanbul’un eskilerinden bir şarküteri firmasıdır. Çeşit çeşit zeytinler, peynirler, sucuklar pastırmalar füme etler, reçeller, pastalar, tatlılar, çeşit çeşit mezeler, şarküteri ürünleri bulabileceğiniz, ister satın alıp evde yiyip isterseniz hemen oturup yiyebileceğiniz cafe restaurant şarküteri birleşimi bir mekan.






O yüzden Namlı’da standart kahvaltı tabağı mantığı yok, tezgahtan kendiniz seçip dilediğiniz miktarda istiyorsunuz görevliler sizin tabağınızı hazırlıyorlar. Eğer isterseniz yumurta, sucuk, menemeninizi söylüyorsunuz hazırlanıyor. Seçim bittikten sonra size bir masa numarası veriyorlar siz masanıza geçiyorsunuz, garsonlar siparişinizi masanıza getiriyorlar. 
Yanımızdaki eşyaları ve kabanlarımızı masamıza yerleştirip tezgaha geçtik. Bal kaymak tabağı, iki tür yerli peynir, kırma yeşil zeytin, pastırma, salatalık domates söğüş seçtik. Ek olarak iki kişilik menemen ve bence buranın olmazsa olmazı sucuk hellim şişlerden istedik. Çay iki kişilik küçük termosla geldi. Masaya gelen her şey çok güzeldi, sucuk hellim şişler her zamanki gibi çok güzeldi, menemene ise bayıldım.


Namlı’da ürünlerin kalitesine diyecek sözüm yok ama gayet mütevazı olan tabağımıza seçtiğimiz birkaç çeşit ürüne 85,50 ödemekte insanı biraz rahatsız ediyor! Namlı Gurme zaten daha öncede defalarca geldiğim, sevdiğim ve bundan sonrada geleceğim bir mekan ama fiyatları biraz şişirilmiş buluyorum bunu da belirtmeliyim. Belki de Nezih Kebap’ta yaptığımız dolu dolu kahvaltının hemen ertesi gün çok daha mütevazi bir kahvaltıya bu hesabı ödememiz bu düşüncemde etkili oldu ama bunu da belirtmek istedim...

Yorumlar

  1. Ellerine sağlık Dostum. O kadar güzel anlatmışsın ki sanki o anları bizzat yaşadım :-)

    YanıtlaSil
  2. Bu saatte kahvaltı edesim geldi, ağzına sağlık çok güzel bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  3. Mükemmel olmus. Namliyi cok severim zaten de bu tavsiye uzerine Nezih e de gidilir..Emegine saglik.

    YanıtlaSil
  4. Seni tanıdığımızda yalnızca değişik yemeklere ya da yiyeceklere meraklı biri olduğunu düşünmüştük ama işin aslı o değilmiş. Sen kendini aşıp iyi bir "gurme" oldun galiba... Anlatımın da harika... ( Birazcık yazım yanlışlarına rağmen :) )
    Görüştüğümüzde bizim de kahvaltı için keşfimiz olan bir yere götüreceğiz seni. Neresi mi?... Sürpriz olsun. Sevgilerimizle...

    YanıtlaSil
  5. Afiyet olsun tuncerim ;) Erhan

    YanıtlaSil
  6. Namlı karakoy bence dediğiniz gibi o fiyatı kesinlikle haketmiyor oldukça fazla ve ilgisizler gereksiz giden misafirlere üzülüyorum ve nezih tevbemde cok guzel kahvalti ama cok pahali 2 kisi icin 116 tl verdik bi dahada gitmem kahvaltiya belki kebab icin ama namlı gereksiz bi yer

    YanıtlaSil

Yorum Gönder